Laparoskopik Roux&Y Gastric Bypass 
0505 454 31 09 doktor@aytacsayin.com.tr

Laparoskopik Roux&Y Gastric Bypass


Laparoskopik Roux&y gastrk By-pass şu an aktif kullanılan obesite cerrahisi teknikleri arasında en eski teknik olması nedeni ile geniş hasta gruplarında uzun süreli takip yapılmış serileri olması nedeni ile oldukça değerlidir. Halen uygulanma sıklığı açısından ciddi bir oranda uygulanmaktadır. Uygulanma sıklığı açısından Sleeve gastrektomiden sonra ikinci sıradadır. Hastada yapılan işlem resimdede özetlendiği gibi midenin üst kısmından yaklaşık 50 ml lik bir poş oluşturulacak şekilde stapler ile ayrılarak üst tarafta ufak bir poş oluşturulmasından sonra treitz ligamanı olarak tanımlanan ince barsağın ikinci kısmından yaklaşık 50, cm den barsağın ayrılıp alt ucun yukarıda oluşturulan ufak poşa ağızlaştırılması mideden gelen barsağın ise mevcut barsağın devamından 150 cm ölçülerek buraya ağızlaştırılması şeklindedir. Bir çok cerrah bu tekniği kendi tecrübelerine göre değiştirebilirler. Cerrahlar arasında teknik olarak en sık değiştirilen alt alanda yapılacak anostomozun seviyesidir ve bu seviye hastalar arasındaki barsak uzunluğundaki değişikliklerden dolayı anastomozu yapacak cerrahın tercihine göre barsağın son kısmından ölçülerel 50-150 cm’ ye yapılabilir . Teknik en çok bu açıdan modifiye edilmektedir. Üst tarafta yapılan anastomoz cerrahın tercihine göre elle yuvarlak yada düz stapler ile yapılabilir. Hastalara postoperatif dönemde 1 . günde hastalara oral sıvı diet başlanır herhangi bir problem olmayan hastalar çoğunlukla 3. Gün taburcu edilir. İlk kontrol 1. Hafta sonunda yapılır. Besin duodenum adı verilen ince barsağın ilk kısmına uğramadığı için tip 2 diabetlilerin ilaç dozlarını yada insülin dozlarını azaltmaları yada bırakmaları açısından sleve gastrektomiye nazaran Laparoskopik Roux&y gastrk By-pass daha iyi sonuçlar sağlamaktadır. Operasyon sonrası en sık görülen cerrahiye bağlı komplikasyon anastomoz kaçaklarıdır ve % 1 gibi makul bir oranda karşılaşılır. Genelde tanısı operasyon sonrası drenden yapılan kaçak testinin pozitif olması yada hastanın kliniğinden şüphelenilerek tanı koyulur. İkinci en sık komplikasyon ise kanamadır. Hastalarda görülebilen uzun dönem komplikasyonlar arasında marjinal ülserler, ayrılan mide alanları arasında fistüller (%0,03) , Karın duvarı fıtıkları (6,2), internal herniler ve buna bağlı ameliyat ihtiyacı (%1,7), barsaklar arasında yapışıklıklar (%1,9), gastro intestinal sistem kanaması (%0,2), yetersiz emilime ve hızlı kilo vermeye bağlı protein eksikliği(%0,5), mineral ve vitamin eksikliği (%20) önemli yer tutar . Hastalarda yaşanabilecek en önemli dezavantajlardan birisi mide iki ayrı poş haline getirildiği için hastalarda olabilecek kanama yada anasafra yolu taşı gibi patolojilerde 12 parmak barsağı yada alttaki mide poşuna endoskopik olarak müdahale edilme şansı yoktur. Operasyon sonrası dönemde hastalarda barsak emilimi üzerinde yapılan değişikliklerden dolayı vitamin ve mineral takviyeleri düzenli ve ömür boyu yapılmalıdır. Ameliyat sonrası dönemlerde kilo verim oranları 1 yıllık fazla kilonun %58,7 ve 2 yıllık %64,9 'u olarak bildirilmiştir.


© 2016 All Rights Reserved.